Kapodakya Hükümdarlığı sınırları içinde varsayılan, Athar (Hasandağı) eteklerinde kurulu Anduğu olarak bilinen Altunhisar ile ilgili olarak, M.Ö. 334 yılında Bergama Krallığı döneminde Antigu (Altunhisar) adının geçtiği tarihi bilgilerde yer almaktadır. Roma ve Bizans dönemi kalıntılarının bulunduğu bölgede “Keçikalesi Argos” adıyla M.Ö. 319 yıllarında, Çömlekçi Bucağı’nın da M.Ö. 1200’lü yıllara uzanan tarihi var. 1071 yılından sonra Türkler’in eline geçen bölgede, birçok tarihi eser de yer alıyor. Mağara yapıların varlığı, kaleler, köprüler, hanlar ve kiliselerin kalıntıları bulunuyor.
Hatta Altunhisar’da Kınıktepe, Hanönü Köprüsü, köprü yakınındaki Ermeni Kilisesi’nin kaya sığınaklarının ve kasabanın 3 kilometre güneybatısındaki Kültepe denilen höyüğün korunması için uzmanların raporu var. 1978 yılında Öğretmen İbrahim Hıra, dönemin Belediye Başkanı Kemal Dilcan, yazar-araştırmacı-gazeteci Vahap Okay gibi Altunhisarlılar’ın, ilçedeki tarihi yerlerin önemsenmesi yönünde çabaları da oldu. Kırk kilise, Kanlıceviz, Kınık tepesi, Sarayönü, Leşkeri tepesi, Hamamönü, Celemeddin, İnciyüz, Ören Kültepe, Han ve Karaasmaz, özelliği olan bölgeler olarak biliniyor. İlçede Karamanoğulları’ndan kalan bir tarihi cami, bir hamam, Aşık Tahiri Anıtı, yamaçta Altunhisar, bir kilometre ötede 150 yıl öncesine kadar kullanıldığı bilinen mağaralar, han ve köprü kalıntıları, Yeşilyurt Kasabası’nda Roma Kilisesi, Ören yerindeki kaleler, Keçikalesi, Yeşilyurttaki mağaralar, Çömlekçi’deki çömlek yapımı, bölgeye ilgi duyanların ilk anda görebilecekleri yerlerdir.