Haberler

İlçemizde Sayısal Harita Çalışmaları Devam Ediyor..

İlçemizde Sayısal Harita Çalışmaları Devam Ediyor..

İlçemizin Sayısal Haritası konusunda Belediyemizin Girişimleri Sonuç verdi. İller Bankası eli ile ihale edilen sayısal haritanın hazırlanması için ilgili firma personelince ilçe merkezinde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. İlçemize Hayırlı ve Uğurlu Olsun.

Sayısal Harita Nedir ?

Verinin bilgisayarda işlenebilir hale gelmesi CBS kullanımının sağladığı en önemli kazanımdır. Bilgisayarla harita üreten sektör daha çok veri toplama, işleme, denetim, güncelleştirme, depolama ve konumsal verinin dağıtımı ile ilgilenmektedir. Bu, sayısal kartografyanın bir alt alanı olarak tanımlanabilir. Sayısal yöntemle üretilmiş görsel haritalar yalnızca bilgisayarda okunabilen harita veri dosyası olarak algılanmamalıdırlar. Sayısal harita konumsal varlıkların geometrik olmayan öznitelikleri ve sunumları ile bütünleşmiş ve yapılanmıştır. Böylece sayısal haritalar konumsal biçimlerin tanınmasında ve aralarındaki ilişkilerin anlaşılmasında, konumsal yapıların belirlenmesinde kullanılır.

Klasik harita yeryüzü gerçekliğinin özetlenmiş durağan bir sunumudur. Sayısal haritada ise dinamik sayısal kartografik veri tabanı, haritanın özünü oluşturur. Haritanın temel niteliği; eleme (seçme), sınıflandırma, öteleme, işaret oluşturma, kavramsal birleştirme ve grafik abartma gibi uygulamaları içeren bir iletişim aracı olmasıdır. Bu işlemler veri tabanı oluşturulmasında kullanılır. Ancak türetilecek haritaların CBS kullanılarak oluşturulmaları zorunlu değildir . Konumsal veri tabanı ile kartografik veri tabanı arasında hala bir ayırım söz konusudur. Mevcut veri tabanından harita derlemek için genelleştirme, ölçeklendirme ve kartografik kuralların uygulanması daha sonraki aşamadır. Tüm veri tabanlarının ölçek ve bazı genelleştirme işlemleri içerdiği düşünüldüğünde, veri tabanlarındaki bu ayrımın gerçek olmaktan çok adlandırmaya ilişkin olduğu ortaya çıkar. Sayısal harita veri tabanı tam anlamı ile geliştirildiğinde, gerçek harita niteliğini kazanır. Çok sayıda kaynaktan yararlanılarak üretilen haritalar kendi doğruları olan ürünlerdir. Tekniğine uygun olarak üretilmiş sayısal haritalar konumsal veri standartlarını sağlamalıdırlar. Bu veri standartları; verinin kaynağı, bilginin güncelleştirilmesi, (planimetrik ve yükseklik olmak üzere) geometrik doğruluk, semantik (öznitelik) doğruluk, (yeryüzü gerçekliğinin kavramsal modeline uygun) bilgi bütünlüğü, (topolojik güvenilirlikle birlikte) verinin mantıksal tutarlığı olmak üzere 6 ana başlık altında toplanmaktadır.

Sayısal harita, sayısal harita verisi (coğrafi veri) ve onun görselleştirilmesi bileşenlerinden oluşur. Bu tanım sayısal veri dosyalarının gerçek anlamda harita olmadığını ortaya koymaktadır. Sayısal harita verileri ancak görselleştirmeden sonra ‘anlaşılır’ hale gelirler. Başka bir deyişle, bilgi sistemlerinin çıktısı olan ekran haritaları veya basılı çıktılar sayısal harita olarak tanımlanamazlar. Harita verisinin sunumu olarak tanımlanırlar. Sunum ekranda oluşur ve bir araç yardımı ile çizdirilebilir. Bu nedenle bilgisayar ortamında oluşan haritaya “ekran haritası (softmap)” ve herhangi bir materyal üzerine çizilmiş/basılmış haritaya da “basılı (kağıt) harita (hardmap)” denilmektedir. Literatürde bu haritalar için “geçici harita/kalıcı harita”, “aktif harita/pasif harita”, “hızlı harita/-” vb. tanımlar kullanılmaktadır. Görselleştirme sırasında ekran haritaları ile basılı haritalar birbirlerinden farklı tasarımlanmalıdırlar. Ekran haritaları, süreklidirler ve bu haritaların istenilen alanları büyütülebilir, ölçeklendirilebilir. Bunun yanı sıra zamana bağlı olarak değiştirilebilirler, sorulara cevap verebilirler ve hatta bu özellikleri ses ile desteklenebilir. Klasik harita ile ekran haritaları arasındaki fark iletişim sürecindeki ana araç değişiminden kaynaklanmaktadır. Sayısal ortamda üretilmiş basılı haritalar klasik olarak üretilmiş haritalar gibi pasiftirler. Ancak sayısal üretim sürecinin niteliği bu tür haritaları çeşitli amaçlara uygulanabilir hale getirmektedir. Görselleştirilmiş ekran haritaları kullanıcıya geniş olanaklar sunarlar. Sayısal ortamda üretilmiş basılı haritalar, klasik basılı haritalara göre daha fazla görselleştirme olanağına sahiptirler (11,14,15,18).

Kullanıcıların büyük çoğunluğu türetilmiş sonuçların karşılaştırılması ve analiz sonuçlarının kavramsal olarak anlaşılabilmesi için görsel teknikleri tercih ederler (19). Kartografik görselleştirme; sayısal harita ve CBS uygulamalarının önemli bir bileşeni olmasına karşın, her koşulda gerekli değildir. Kullanıcı, nitelik aramıyor, üzerinde yaptığı işlemlerde ve verilerinde yaklaşık doğruluk istiyorsa, görsel haritalara gerek duymayabilir. Sayısal haritaların, çeşitli kesit veya kartometrik amaçlı kullanımlarında görselleştirilmeleri zorunlu değildir (11)

Coğrafi Verinin Görselleştirilmesi

Coğrafi veri; iki-üç boyutlu harita, animasyon veya veri tabanı etkileşimli görselleştirilebilir. Resim ve video görüntüleri diğer görselleştirme yöntemleridir. CBS’inde görselleştirme yeryüzü gerçekliğine hızlı ulaşma yolunun geliştirilmesidir. CBS en genel anlamı ile ‘coğrafi bilgiyi işleyen bir bilgi sistemi’ olarak tanımlandığında sonuçların görselleştirilmesi işlemin önemli bir bileşeni olarak ortaya çıkacaktır. Günümüzde görselleştirmenin CBS araştırmalarında önemli yer tuttuğu söylenebilir. Modern teknolojinin yarattığı olanaklar sayesinde kullanıcı isteklerine bağlı olarak kaliteli görselleştirme yapmak olanaklıdır. Ancak günümüzdeki yazılımların görselleştirmenin tüm teknik olanaklarından yararlanabildiğini söylemek zordur. Kartograf gözü ile değerlendirildiğinde bilgisayar destekli görselleştirmenin yetersiz olduğu bilinen bir gerçektir (2,6,12,15).

Görselleştirme; insani yeteneklerle sınırlı olarak kullanılan işaretlerin özdeşleştirilmesi, sıralanması veya oluşturulması ve zihinsel bir canlandırmanın geliştirilmesi için bir algılama işlevidir. Görselleştirme kartografyanın kuramsal çatısını betimleyen üçgenin geçişim elemanıdır.

İlçemizde Meteoroloji İstasyonu Kuruldu

İlçemizde Meteoroloji İstasyonu Kuruldu.

Belediyemizin müracaatları ve destekleri ile ilçemiz sağlık mahallesi küçük sanayi sitesi yanında Niğde Valiliği Meteoroloji Müdürlüğü tarafından bir adet otomatik meteoroloji gözlem istasyonu kuruldu. bundan böyle ilçemizde hava durumları anlık verilerle tahmin edilebilecek, özellikle çiftçi vatandaşlarımıza ürünlerinin sağlıklı yetiştirilmesinde büyük kolaylık sağlayacaktır.

İLÇEMİZE HAYIRLI VE UĞURLU OLSUN

“Altunhisar Belediye Başkanlığı”

İlçemizde Sıcak Su Termal Sondaj Çalışmaları

İlçemizde Sıcak Su Termal Sondaj Çalışmaları

Bilindiği üzere Belediyemizce Yapılan Müracaat ve Girişimler Neticesinde Maden Ve Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) Enerji Dairesi Başkanlığı tarafından Geçen Yıl İlçemiz Kır Bölgesi Ayrancı, Leşkeri, Karacaüstkol, Mevkiilerinde Termal Sıcak su arama çalışmaları yapılmıştı, söz konusu çalışmalar sonucunda sondaj çalışmalarına başlanıldı.

İlçemizde Okullar Hayat Olsun Projesi Devam Ediyor

Bilindiği Üzere 2012 Yılı Mart Ayını Takiben Okullar Hayat Olsun Projesi Doğrultunda İlçemiz Okullarında Altunhisar Belediye Başkanlığı Olarak Belediye Personelleri Eli İle Çevre Düzenlenmesi, Tadilat, Tamirat, Peyzaj Çalışmalarını Gerçekleştirilmişti. Aynı doğrultuda Söz konusu Projeyi Bu Yılda Baharın Gelmesiyle Birlikte Projenin Devamlılığı Sağlandı.

Belediye Başkanı Erdal SARI söz konusu projenin bu yılda Sürdürebilirliğini Sağlayarak Bu Yılda Baharın Gelmesiyle Yine Belediye Personelimiz eli ile Tüm Okullarımıza ahşap kamelyaları yaptık, Geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimizin eğitim ve öğretimlerine katkı sağlamak gerçekten Gurur verici, İlçemize Yüksekokul açılması konusun da çalışmalarının devam ettiğini belirten Başkan SARI Emeği Geçen Personellerimiz Başta Olmak Üzere Herkese En Kalbi Duygularımla Teşekkür Eder Sevgi Ve Saygılarımı Sunarım. Dedi.

Web Sayfamız Yenilendi

İstekleriniz doğrultusunda web sitemizin hem tasarımını hem de yazılımını yeniledik.

Ek özellikler ekleyerek daha işlevsel hale gelen websitemizle ilgili görüşlerinizi bize aktarabilirsiniz.

Altunhisar Tarihi Yapılar

Kapodakya Hükümdarlığı sınırları içinde varsayılan, Athar (Hasandağı) eteklerinde kurulu Anduğu olarak bilinen Altunhisar ile ilgili olarak, M.Ö. 334 yılında Bergama Krallığı döneminde Antigu (Altunhisar) adının geçtiği tarihi bilgilerde yer almaktadır. Roma ve Bizans dönemi kalıntılarının bulunduğu bölgede “Keçikalesi Argos” adıyla M.Ö. 319 yıllarında, Çömlekçi Bucağı’nın da M.Ö. 1200’lü yıllara uzanan tarihi var. 1071 yılından sonra Türkler’in eline geçen bölgede, birçok tarihi eser de yer alıyor. Mağara yapıların varlığı, kaleler, köprüler, hanlar ve kiliselerin kalıntıları bulunuyor.

Hatta Altunhisar’da Kınıktepe, Hanönü Köprüsü, köprü yakınındaki Ermeni Kilisesi’nin kaya sığınaklarının ve kasabanın 3 kilometre güneybatısındaki Kültepe denilen höyüğün korunması için uzmanların raporu var. 1978 yılında Öğretmen İbrahim Hıra, dönemin Belediye Başkanı Kemal Dilcan, yazar-araştırmacı-gazeteci Vahap Okay gibi Altunhisarlılar’ın, ilçedeki tarihi yerlerin önemsenmesi yönünde çabaları da oldu. Kırk kilise, Kanlıceviz, Kınık tepesi, Sarayönü, Leşkeri tepesi, Hamamönü, Celemeddin, İnciyüz, Ören Kültepe, Han ve Karaasmaz, özelliği olan bölgeler olarak biliniyor. İlçede Karamanoğulları’ndan kalan bir tarihi cami, bir hamam, Aşık Tahiri Anıtı, yamaçta Altunhisar, bir kilometre ötede 150 yıl öncesine kadar kullanıldığı bilinen mağaralar, han ve köprü kalıntıları, Yeşilyurt Kasabası’nda Roma Kilisesi, Ören yerindeki kaleler, Keçikalesi, Yeşilyurttaki mağaralar, Çömlekçi’deki çömlek yapımı, bölgeye ilgi duyanların ilk anda görebilecekleri yerlerdir.

ALTUNHİSAR TARİHİ VE TURİSTİK MEKANLAR

ARKEOLOJİK SİT ALANI

GIRNAVUZ

ÇÖMLEKÇİ GIRNAVUZ MEVKİ
Gırnavuz Mevki olarak anılan yerde tüf kayaya oyularak yapılmış kaya mezarları ile bunların 100m. Batısında bir kilise kalıntısı, beldenin kuzey batısında Opsal deresi kıyısındaki kale kalıntısının bulunduğu alan.

YEŞİLYURT YERALTI ŞEHRİ
Yer altı şehrinin girişi, Nevşehir K.T.V.K Kurulu’nun 30.09.299 gün ve 1110 sayılı kararıyla tescilli Sivri Kilisenin koruma alanında yer almaktadır. Halen moloz yığınlarıyla kaplı bulunmaktadır. Kapadokya bölgesi tipik yer altı şehirlerindendir.

KARAASMAZ MAĞARALARI
Niğde İli, Altunhisar İlçesi, kuzeyinde, Bayatönü mevkiinde bulunan mağaralar, Kapadokya’nın geleneksel kaya oyma mekânları olarak karşımıza çıkar. Yakın zamana kadar kullanılan mekânlar geniş bir alana yayılmaktadır. Yapılan incelemeler sonucu bir dönemin sosyal ve kültürel yaşantı izlerini taşıyan mekânlar topluluğunun birbirine geçişlerle bağlanması sonucu bir yeraltı şehri vasfı görünümündedir. Günümüzde depo ve hayvan barınağı olarak kullanılan mekânlarda yerleşim görülmemektedir.

 

Kınık Höyüğü

Niğde’nin Altunhisar ilçesine bağlı Yeşilyurt beldesi yakınlarındaki Kınık Höyük’te 2010’dan beri süren arkeolojik kazı çalışmalarında, 6.000 yıl öncesine ait 13 metre yüksekliğindeki anıt sur duvarının ortaya çıkarılma çalışmaları sırasında 100 metrekarelik 4 odalı, içerisinde çeşitli hayvan heykelcikleri bulunan tapınağa rastlandı. Tapınağın 2500 yıllık olduğu ve Pers dönemine ait olduğu belirlendi.

Kazı başkanı ve New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lorenzo D’Alfonso;

“Orta Anadolu’da Pers dönemi tapınağı bulunmadı. Onun için bu çok önemli buluntu. Tapınakta çok eser bulduk. Bir parça riton bulduk. İran’a ait eser ama en önemlisi yerli eserler bulduk. Örneğin bütün olarak bir taş şahin heykeli bulduk. Yine inek, kuş figürleri bulduk. Bu eserler bir tapınak için normal ama Anadolu’da daha önce bulunmadı. Burada en önemli buluntu şahin heykeli çünkü tapınağın ortasında tüm heykel bulmak zor.”

 

İtalya Pavia Üniversitesi doktora öğrencisi Andrea Trameri ise, 100 metrekare kazdıkları alanda 4 odalı yapı ortaya çıkardıklarını dile getirerek, “Bu tapınak diğer tapınaklara benzemiyor çünkü burada yerli bir gelenek var. Örneğin Yunan eski tapınaklarında sadece tanrı heykeli için büyük oda vardır ancak burada çok oda var. Kazı sırasında pişmiş topraktan özellikle, kuş ve öküzgillerden hayvan heykelcikleri ve insan biçimli saksılar gibi tapınma etkinlikleriyle bağlantılı bol malzeme bulunduğundan ilgimizi çekti.” dedi.

 

Altunhisar’ın Tarihi

Eskiden beri önemli bir yerleşim yeri olan Altunhisar; Selçuklu Devletinin kurucusu Kutalmış oğlu
Süleyman Bey zamanında Konya ve Niğde İlleri ile birlikte Türk topraklarına katılmış olup, tarihte
Anduğu ve Ortaköy adları ile anılmıştır. Anduğu Selçuklulardan sonra Niğde İli ile birlikte
Karamanoğulları idaresine geçmiştir. Karamanoğlu İbrahim Bey hükümdarlığında memleketi oğulları
ve akrabaları arasında bölüştürürken Anduğu’ yu İsmail Bey’e vermiştir. İlçe merkezinde Karamanoğlu
Yakup Beye ait bir camii ve bu camiinin yanı başında halen halkın hizmetinde olan bir çeşme
bulunmaktadır. Önce Yıldırım Beyazıt, ikinci defa da Fatih Sultan Mehmet zamanında Osmanlılara
geçmiş olan Altunhisar’a bu tarihlerde Ortaköy de denilmektedir. Yakın zamana kadar kaza olan
Ortaköy’ün adının tekrar Anduğu olduğu görülmektedir. 1732 yılındaki bir fermanla Seferi Hümayun
için Niğde Sancağından istenen 150 devenin % 5 i Anduğu kazası tarafından verilmiştir. Evliya Çelebi
seyahatnamesinde; “ Cilt 3 sayfa 191” Bor’ dan Aksaray’ a giderken geçtiği Ortaköy’ den “Bir vasii ve
maksuda ova olup, bağ, bahçe, mescit ile aheste mamur bir kazadır. Bu Kariye’ ye bağlı 36 pare
nahiye ve köyleri vardır” demiştir. Çok eski bir tarihe sahip olan Altunhisar; 250 yıl öncesinde Anduğu
vilayeti, 100 yıl öncesinde ise kaza merkezidir. 1910 yılında Belediye teşkilatına kavuşan Altunhisar
1928 yılında Nahiye olmuştur.1956 yılında; Ortaköy isminin güneydeki verimli Altındaş ovasından
dolayı Altunhisar olarak değiştiğini görmekteyiz. Belde 3644 sayılı Kanunla 1991 yılında İlçe statüsüne
kavuşmuştur.